Mitsu Aya
Mesaj Sayısı : 1 Kayıt tarihi : 04/07/10
| Konu: örnek rp - İşte o gün Paz Tem. 04, 2010 11:49 am | |
| Tanrım… Ne olacak peki şimdi?
Etraf kararıyor diye düşündü. Aslında kararan etraf değildi… Onun gözleriydi kararan. Koşmaya başladı bomboş sokakta. Tek duyduğu kendi ayak sesleriydi. Sanki rüzgâr bile onu yalnız bırakmıştı, onun geçtiği yerden geçmek istemiyordu artik. Korkuyordu, çıldırmak üzereydi. Koşuyordu hiç durmadan. Kendini yapayalnız hissediyordu bu dünyada. Tam o anda bir ses duydu. Ama bu bir insan sesi değildi. Daha doğrusu bu bir canlı sesi değildi. Çiseleyen yağmurun değdiği nesnelerde çıkardığı sesti bu.
………….
Çıplak tenine sertçe çarpan yağmur hiç durmak bilmeyecek gibi duruyordu. Nefes nefese kalmişti. Durduğunu o da fark etmemişti.
Ahaha… Ha ha ha ha…
İstem dışı gülmesi gitgide kahkahalara dönüşüyordu. Şu an da onu biri görse kafayı yemiş olduğunu düşünürdü. Ama bu bomboş sokakta… Bomboş bir insan…
Sen de bana vur yağmur! Sen de yandaşım olma doğana! Tek ve yalnız…
Sözünü tamamlayamadı. Bir şeyler sanki boğazına düğümlenmişti. Yere çöktü. Onun hayatını tanımlayan üç kelimeden biri talihsizlikti zaten. Küçüklüğünden beri talihsizdi hayatı. Seçmek istemediği yollardan gitti kaç kez. Başka seçenek hiç verilmemişti ona.
Diğer kelimelerden biri ise çok açık değil miydi? Şu anda içinde bulunduğu şey… Issızlık.
Yağan yağmur sinirini alıp götürüyordu. Tek götürdüğü şey siniri de değildi. Her tarafına bulaşmış olan çamur ve kanıda siliyordu. Gözleri açılmıştı sonunda. Ellerine baktı. Zayıf ve güçsüz gibi görünen bir deri bir kemik elleri. Rengi daha fazla kanı kalmamış gibi bembeyazdı. Yeniden kendini zorlayarak ayağı kalktı. Gücü kalmadığı için sallana sallana yürüyordu. Yolda zikzaklar çizerek giderken sonunda yandaki yosun tutmuş duvara yaslandı. Duvardan güç alarak yürümeye devam etti.
Dolunay saklandığı yerden, karanlık bulutların arasından, çıktı. Artik her yeri daha netti beyaz dolunay ışığı sayesinde. Yürümekte olduğu sokağı incelemeye koyuldu. Yerdeki taşlar bir vardı bir yoktu. Olmayan boşlukların arasından ıslanmış çamurlaşmış toprak gözüküyordu. Ot yığınları bitmişti bazı aralıklarda. Evler ise çok eskiydi. Bazılarının o yosun tutmuş ve bir sürü yazı ile kaplanmış duvarlarında kırıklar ve çatlaklar vardı. Bu yıkık dökük evlerin arasında bir sürü dar sokak vardı. Anlaşılan bulunduğu yer labirent gibiydi. ‘Buradan nasıl çıkacaktı’ sorusu hiç aklına gelmiyordu, umursamıyordu bile. Her yer onun için aynı değil miydi zaten?
Birden, o daracık dolambaçlı sokakların birinde, o iki çirkef bina arasında, onu gördü. Gülümsüyor ve hafifçe sallanıyordu. Hiçbir şeyi yoktu ne bir kandamlası ne de bir toprak lekesi. Garip olan yağan yağmurdan da hiç etkilenmemiş gözükmesiydi. Bembeyazdı eskisi kadar saf ve güzel. O küçük kız, yaklaşık 6 yaşında görünüyordu ve bu imkânsızdı. 2 sene önce o lanet günden önce 6 yaşındaydı. Hani şu an giydiği o bembeyaz ve kurdeleli elbisesi kanla bulanmadan önce. Altın saçları lüle lüleydi. Başını kapatan o şapkaya hiç gerek yoktu oysaki. Mavi büyük gözleri mutlulukla bakıyordu.
Ona doğru ilerlemek istedi birden. Bir adim attı ve elini ona doğru uzattı. Ama kız öylece yerinde sabitlenmişçesine duruyordu. Keşke tutup sarılabilseydi ona. Çünkü bu küçük kız hayatini anlatan üçüncü kelimeydi. | |
|
Wisteria Ryngéer Yüksek Rahibe | Vampir Tarihi Profesörü
Mesaj Sayısı : 140 Kayıt tarihi : 26/05/10 Yaş : 29 Nerden : Fangtasia.
| Konu: Geri: örnek rp - İşte o gün Paz Tem. 04, 2010 3:26 pm | |
| Betimleme - 20 / 15 Puan Kurgu - 15 / 10 Puan Hayal Gücü - 15 / 10 Puan Akıcılık - 15 / 10 Puan İmla - 15 / 13 Puan Renklendirme - 10 / 2 Puan [Çok göz yoruyordu. Daha mat renkler kullanmalısın.] Uzunluk - 10 / 5 Puan
Toplam 65.
| |
|