Penelope Daphinie Brandon

https://2img.net/r/ihimizer/img166/342/avrillavigne24co5.jpg


Uzun boylu , ince bir kız . Saçları beline kadar uzanıyor ve altın renginde parlak bir sarı aralarında kızılımsı hafif parlak bir röfle ile bir deniz kadar ipeğimsi . Gözleri renkli fakat genelde açık ela rengindedir . Dudakları doğuştan pembe renginde ve ağladığında ya da her hangi bir durumda hemen kızaran bir burna ve düğme şeklinde şirin yapılı dudaklara sahip. Çok susadığında diğer vampirlerin aksine dövmeleri azıcık kararıyor . Aynı zamanda gözleri suya yansıyan mavi bir gökyüzü gibi görünüyor.







Bütün sanat alanlarına büyük bir tutku ve yetenek besliyor, Mitolojik macera ve efsanevi kitaplar okuyup kısa romanlar yazmayı seviyor, çello , kontrbas , keman , gitar , piyano çalmak ise tam bir tutku onun için . Eskiler gibi kibar ve narin fakat hafif bir kibire sahip olmayı kendine prensip edinmiş. Moda yı takip ediyor ve hayalleri çoğunlukla edebiyat, sanat ile ilgili . Deli dolu ve çatlak bir kız. Hafiften uçuk fakat fazlasıyla kıvrak ve dikkatli bir zekaya sahip . Fırsat bulduğunca gezip tozmak ve korkutucu sporlar yapıyor. Terbiyeli, edepli, genelde durgun ve aksanlı bir konuşma tarzı olmasına karşın çok geveze . Gözleri her zaman uçuk kaçık bir parıltıyla parlıyor. Neredeyse asi denilebilecek bir parıltı bu. Özgürlüğüne çok düşkün olduğundan gerektiğinde çok korumacı, asi bir kız. Tatlı bir görüntü altında bir şeytan olabiliyor . Tabi bu sadece haksızlık adaletsizlik ve savaş durumlarında . Çok affedici olmasına rağmen kendisini anlamayan ona ve sevdiklerine zarar verip ona ihanet edebilecek kapasitede olanlara aşırı derecede gıcık. Ama bunlar dışında onun gözünde herkes " iyi " niteliği taşıyor. Dayanıklı bir ruha sahip ..






" Brandon adı nerden geliyor sanıyorsun ! " diyerek karşı çıkmaya başladı babam. " Sizin o pis ucubeli ailenizden tabii ki . Ah Tanrım ! Lanet olsun ! Bunu bilmeliydim. Seninle başından beri evlenmemeliydim. Kızımın da bir ucube olmasını istemiyorum ! Gitmeyecek ! " Babama avazı çıktı kadar bağıran annem artık mor bir yüzle saldırmayı mı deniyordu ne ? Off bilmiyorum ve bilmekte hiç işime gelmiyor. Be gidiyordum bu kadar . Büyükannemin izinden gidiyordum . Ve ona uygun bir kız olacaktım. Fakat üvey-anne-fificiğimin söylediği bir şey kafama takıldı . Bana kızım mı demişti ? ..
" Hey hey hey heyy ! Yeter artık. Kes sesini tamam mı ? Ben senin karnından çıkmadım. Babama ve büyükanneme ucube demeyi kes seni kaltak ! Sen benim annem değilsin. Bu aşırı ilgin nerden çıktı ? Yoksa doğru düzgün bir bok yapamadığından kafana saksı mı düştü ! Ailemizi ve adımızı o sürtüksel aksanınla bozmaya kalkarsan yemin ederim senin kafanı koparır yemek borunu pipet niyetine kullanırken yerde kalan kanlarını afiyetle içerim. Boğazını parçalarken çıkardığın iğrenç çığlıklarını ise bir ses kayıt cihazına kaydedip tekrar tekrar dinlememi istmiyorsun o Lanet olası çeneni kapat ! "
Kaltak bana bakarken bütün rengi solmuş benzi atmış ve gerçekten korkmuştu. Yüzümün nasıl göründüğünü bilmiyordum . Tek bildiğim onu parçalamamak için kendimi zor tuttuğumdu. Babam ve üvey-anne-fificiğim donmuş bir halde bana bakarlarken onlara arkamı dönüp valizimi toparlamaya başladım . Bütün çekmece ve dolaplarımı boşalttıktan sonra aynamın ve komidinimin üzerinde ki değerli eşyalar ile makyaj malzemelerimi aldım. Odanın bir köşesi dışında bütün odayı boşaltmıştım. Köşede ise üç koli dört valiz iki de çanta duruyordu. Ehh, benim gibi birisine bu yakışırdı sanırım. Daha müzik aletlerimde vardı .. Ama daha önceden Gece Evi ne gidip odamı ayarlatmıştım. Çok büyük ve bütün eşyalarıma yeterliydi. Ailemizin durumu da baya iyi olduğu için bayoyu da halletmiştik. Ne kadar kendi işlerimi kendim halletmek istesem de maddi durumlarda babamdan yardım almak zorunda kaldığım oluyordu. Son olarak aynam kalmıştı. Oval bir boy aynasının etrafına Beyaz Altından helezonik şekillerle işlenmiş bir çerçeve yerleştirilmişti ve en üst kısmında gümüşi bir ışıkla parlayan beyaz altının toz pembeye boyanmış ve tam ortasında bir safir olan Hilal vardı. Hilal ' i ise Nyx tutuyordu. Nyx ise gümüştendi ve alnının ortasında ki hilal de safirdendi. Biliyorum çok abartılıydı ama büyükannem den kalmıştı. Ona da ondan dahaa büyük olan vampirlerden. Ailemiz kuşaklardır vampirlerle iç içe olmuştur. Büyükannem ise Sgiach' ın himayesi altında özel bir korumadır. Neredeyse -tatiller dışında, o zaman bizim yanımızda bize korkutucu hikayeler anlatmakla meşgul olurdu- bütün bir yaşamı boyunca Skye Adası' ndaydı. İskoç aksanı mı ne vardı ? Pek hatırlayamıyordum. Ben çok küçükken yakılmıştı..
Derin bir nefes alıp aynaya dönerken büyük bir şokla sarsıldım. Bana ne olmuştu ya !? Bu ne ! Aynaya iyice yaklaşarak gözlerimde bir fal gibi duran dumanımsı helezonik garip garip şekiller vardı. Göz kapaklarımdan çeneme kadar iniyor, yarısında ise son buluyordu. Fakat dikkatlice baktığımda göz pınarlarımdan aşağıya doğru inen ince çizgiler elmacık kemikleriminaltından boynumun arkasına inerken filizlenen bir orkide gibi şekil alıyorlardı. Sanki devamı gelecek bir film gibi yarıda kesilmişti. Hilal' inin içi boştu fakat sanki arkasında bir duman varmış gibi hafif sisliydi . Silik bir iz veya bir sanatçının baş parmağıyla çaprazlamasına üzerinden sertçe geçmesi gibi silik.. Ama çok güzel duruyordu. Şimdiden alışmıştım. Sanırım üvey-kaltağın ve babamın sessiz kalması bundan da kaynaklanıyordu. Onlara dönerek " Ben artık gidiyorum ve baba her şey için teşekkürler ! Sana gelince sevimsiz sürtük : O Lanet olası canın cehenneme .. " diyerek valizlerimi taşıması için Gece Evi nden gelen kişilere işaret verdim. Çantamı alarak aşağıya indiğimde mini cupper' ım beni bekliyordu. Neredeyse koşarak arabaya bindim ve Gece Evi ne doğru sürmeye başladım...

~ ¨ SİLVER SYLVANAS ¨ ~
- Benim tatlı kedim - ..

İşte Benim Aşkımın Eski halleri. Ben işaretlendiğimde onun da alnında bir Hilal çıkmıştı. Ama şuanlık bir farklılığı yok. Vampirsel olarak .. Şuanlık...











İcon:






Eklenmek isteyen :
Ad Soyad :
Kurgu :
İcon :